İlber Ortaylı ile “Tanzimat Sonrası Lübnan” Konferansı

Yazıcı-dostu sürüm

 

Beyrut Yunus Emre Enstitüsü tarafından organize edilen ''Tanzimat Sonrası Lübnan'' konulu konferans, Prof. Dr. İlber Ortaylı tarafından Lübnan Üniversitesinde verildi.

Konferans öncesi Beyrut Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret eden Ortaylı, yabancılara verilen Türkçe dersini öğrencilerle beraber dinledi.

Konferansa; T.C. Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Beyrut Müftülük Temsilcisi, Başbakan Tamam Salam’ın Eğitim Müsteşarı, çeşitli üniversitelerden akademisyenler, Beyrut'ta bulunan kültür dernekleri ve öğrenciler katıldı.

6 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen programda Lübnan'la ortak geçmişimize vurgu yapılarak Yunus Emre Enstitüsü ve Lübnan Üniversitesi iş birliğiyle gerçek tarih şuurunun canlandırılabileceği, bunun da yetişecek Lübnanlı akademisyenlerin Türkçeyi öğrenmesiyle mümkün olacağı belirtildi.

1839 sonrası Osmanlı'da oluşan yeni yapılanmanın Lübnan üzerindeki etkisi üzerinde duran Prof. Dr. Ortaylı, Tanzimat’la birlikte hızlanan modernleşmenin zengin dinî yapıya sahip Lübnan'da daha fazla hissedildiğini söyledi. Ortaylı, konuşmasında “Modern sistemi buraya taşımamız bir kaza veya tesadüf sonucu değildi. Cebel Lübnan bölgesi Maruniler ve Dürziler arasında çok geniş bir alana yayılıyor. Bu da bir tür uluslararası müdahaleyi beraberinde getirdi. Bu müdahaleden sonra modern Osmanlı aklı, bu ülke için yeni bir yapı oluşturdu. Bu, Cebel Lübnan Mutasarrıflığı idi.” İfadelerini kullanarak, Lübnan'ın uluslararası eğitim kuruluşlarıyla tanışmasına da Osmanlı'nın vesile oluşundan bahsetti.

Ortaylı, Türkçe ve Arapçanın birbirine benzediğini ve en azından iki ülke tarihçilerinin diğer dili öğrenmeleri gerektiğini söylerken “Türkçe zor gelebilir ama aslında değil. Araplara hiç değil. Yapısı benziyor. Öğrenilir, konuşulur. Öğrenen de var. Biliyorsunuz Türkçeyi en iyi öğrenen Ahmet Haşim. Kendisi Bağdatlıdır ve en iyi Türk yazarlarından ve şairlerinden biridir” örneğiyle dinleyicileri aydınlattı.

Beyrut Büyükelçisi Erciyes ise konferans ve iki ülke tarihi hakkında şunları dile getirdi: “Lübnan tarihini Osmanlı arşivlerine bakmadan, Osmanlı’yı araştırmadan bilmek mümkün değil. İlber Hoca bugün bunun güzel bir örneğini verdi ve Tanzimat sonrası özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda Lübnan tarihi hakkında bilinmeyen birçok hususu da aydınlattı. Bu açıdan konferans çok faydalı oldu.”

Hediye takdiminin ardından program, yapılan ikramlarla sona erdi.