Abuja Yunus Emre Enstitüsü Törenle Açıldı

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsü, daha önce hizmete giren Mısır, Fas, Sudan, Güney Afrika, Somali, Senegal, Tunus ve Ruanda’daki enstitü merkezlerinin ardından Nijerya’nın başkenti Abuja’da bir merkez daha açtı.

Abuja Yunus Emre Enstitüsünün açılışı 21 Ekim 2021 Perşembe günü düzenlenen görkemli bir törenle gerçekleşti. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Törende Emine Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eşi Hülya Çavuşoğlu ve Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın eşi Şule Akar ile Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş eşlik etti. Açılış törenine, Nijerya Enformasyon ve Kültür Bakanı Lai Muhammed, İnsani İlişkiler, Afet ve Sosyal Kalkınma Bakanı Sadiye Umar Farouq, Nijerya Devlet Başkanı Yardımcısı'nın eşi Dolapo Osinbajo ve çok sayıda davetli katıldı.

ANADOLU’NUN BİLGELİK KAPILARI NİJERYALILARA AÇILACAK

Emine Erdoğan açılış töreninde yaptığı konuşmada başkent Abuja'daki Yunus Emre Enstitüsü sayesinde Anadolu'nun bilgelik kapılarının Nijeryalılara açılacağını belirtti. 

Emine Erdoğan, Abuja Yunus Emre Enstitüsünün açılışı ve "Afrika Ziyaretlerim" kitabının tanıtımına katıldı. Emine Erdoğan burada yaptığı konuşmada, 5 yıl aradan sonra yeniden Nijerya'da olmanın büyük mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Yunus Emre Enstitüsünün açılışını gerçekleştirmenin ve "Afrika Ziyaretlerim" kitabının takdimini yapmanın kendisi için büyük bahtiyarlık olduğunu belirten Erdoğan, gösterdikleri misafirperverlik ve candan karşılama için Nijeryalılara şükranlarını sundu.

Dost ve kardeş ülkelerde açılan enstitülerin, ilişkilere verilen önemin bir nişanesi olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

Emine Erdoğan: Yunus Emre, Türk halkının gönül tahtında oturan bir Anadolu ozanıdır. Ancak mesajı evrenseldir. Onun irfan dolu dizeleri, insan sevgisini anlatır. Anadolu'da derin izler bırakmış Yunus Emre'nin mesajının, Enstitümüz aracılığı ile Abuja'ya ulaşması büyük mutluluk.

"Bu enstitü ile Anadolu'nun bilgelik kapılarını Nijeryalı kardeşlerimize açıyor olacağız. Türk kültürünü daha yakından tanıma imkânı elde edeceğiniz gibi, isterseniz Türk dili de öğrenebileceksiniz. Yunus Emre, Türk halkının gönül tahtında oturan bir Anadolu ozanıdır. Ancak mesajı evrenseldir. Onun irfan dolu dizeleri, insan sevgisini anlatır. Anadolu'da derin izler bırakmış Yunus Emre'nin mesajının, Enstitümüz aracılığı ile Abuja'ya ulaşması büyük mutluluk. Bugüne kadar 53 ülkede, 64 Yunus Emre Enstitüsü kurduk. Edebiyat ile kültür ve sanat, dost ülkelerle bağlarımızı kuvvetlendiren en güzel araçlar. Yunus Emre meşhur sözünde, 'Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.' diyor. Sadeliği içinde son derece derin anlamlar taşıyan bu söz tüm kardeşliklerin başlangıcıdır."

Emine Erdoğan, Abuja Yunus Emre Enstitüsünün hayırlara vesile olmasını dileyerek emeği geçen herkese şükranlarını sundu.

“YAZININ KALICILIĞINA EMANET ETTİM”

Türkiye'nin başlattığı Afrika açılımıyla, 2005'ten bu yana birçok Afrika ülkesinde bulunma imkânının olduğunu ifade eden Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın birçok yurt dışı ziyaretine eşlik ettiğini, Afrika ülkelerine gelmeyi ise özellikle istediğini kaydetti.

Afrika'ya adım attığım ilk günden beri kıtaya olan hayranlığının arttığını, burada birçok insanlık hâline şahit olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu seyahatlerde, aramızdaki kültürel farklılıklara rağmen tüm insanlığın büyük bir aile olduğunu içselleştiriyorsunuz. İnsan kalbinin, hiçbir tercümana ihtiyacı olmadığını görüyorsunuz. Dünyanın tüm annelerinin sevincinin de gözyaşının da aynı olduğunu anlıyorsunuz. Yani insan olmanın evrenselliğiyle tanışıyorsunuz. İşte bu süreçte, gönlümde birikenleri kaleme alma ihtiyacı hissettim. Başlı başına bir ilham kaynağı olan Afrika'nın bendeki izlerini, yazının kalıcılığına emanet ettim. Bu hatıratın, Yunus Emre Enstitümüzün açılışıyla buluşması da çok anlamlı oldu. Kültürel etkileşimin, insanlar arasında nasıl köprüler kurduğunu izah eder nitelikte olduğuna inanıyorum."

Emine Erdoğan, Afrika'nın âdeta dünyanın bütün hazinelerini barındıran bir sandık olduğuna dikkati çekerek kıtanın 2 binin üzerinde farklı dil ve etnik topluluğun evi olduğunu, 1 milyarı aşkın nüfusuyla çok büyük bir potansiyelinin bulunduğunu söyledi.

"Afrika'yı 21. yüzyılın yükselen yıldızı olarak görüyoruz. Hak ettiği yere gelmesi için de tüm Afrika kıtasıyla dayanışma hâlindeyiz." diyen Erdoğan, Türkiye'nin Afrika Kıtası'ndaki büyükelçiliklerinin sayısının artmasının, ilişkilerin derinleştiğinin ifadesi olduğuna işaret etti.

“DOSTLUĞUMUZ BİRÇOK GÜZEL PROJEYE İLHAM OLDU”

Emine Erdoğan, 2002 yılında Türkiye'nin Afrika'da sadece 12 büyükelçiliği bulunurken, bugün 43 büyükelçiliğin faaliyet gösterdiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemde bu sayıyı inşallah 49'a çıkarmayı hedefliyoruz. Ankara'daki Afrika büyükelçiliklerinin 2008 yılında 10 olan sayısı ise 2021 yılında 37'ye yükseldi. Türk Hava Yollarımız da Afrika'ya olan uçuşlarına yeni rotalar ekliyor. KOVİD-19 salgını öncesi, kıtada 40 ülkede 60 noktaya sefer düzenleniyordu. Seyahat yasaklarının kalkmasıyla uçuş sayımız artırıyor ve bizler birçok noktada yeniden kavuşuyoruz. Afrika'yla olan dostluğumuz, himaye ettiğim birçok güzel projeye de ilham oldu. 2016 yılında Ankara'da Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi kurduk. Bu merkez sayesinde, Afrikalı kadınların emeklerinin tam karşılığını alabilecekleri adil bir pazar oluşturduk. Literatüre kazandırdığımız 'Afrika Yemek Kültürü' ve 'Afrika Atasözleri' kitapları ise kültürel yakınlaşmamızın eseri olarak kütüphane raflarına eklendi. Her yıl, 25 Mayıs Afrika Günü'ne özel etkinlikler düzenliyor ve Afrika'nın 'daha iyi bir kıta' vizyonuna katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Kitabımın satışından elde edilecek gelir de olduğu gibi Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi'ne aktarılıyor. Umarım Afrikalı kadınlarla olan dayanışmamıza anlamlı bir katkı olur."

"KITANIN KALKINMASINA KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Türkiye'nin Afrika'yla ilişkisinin yalnızca bağış veya hibe içerikli bir zemin üzerine kurulu olmadığının altını çizen Erdoğan; kıtanın gelişmesi ve kalkınmasının, dünyanın ortak geleceği için önemine değinerek bunun için de imkânları seferber ettiklerini söyledi.

İnsan odaklı dış politika kapsamında Afrika ülkelerine eğitim desteği verdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar ülkemiz burslarından yararlanan Afrika öğrencilerinin sayısının yaklaşık 14 bini bulması büyük mutluluktur. Dünyanın başına gelmiş en büyük felaketlerden biri olan KOVİD-19 salgınında da gıda güvenliği sıkıntısı çeken ülkelerin yanında olduk. Kırılgan kesimler için birçok ülkede özel yardım programlarını hayata geçirdik. Çok sevdiğim bir Afrika atasözü şöyle diyor: 'Hayırseverlik varlıktan değil, kalptendir.' En çok kalbimizle, Afrika'nın yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kıtanın barış, istikrar, refah ve kalkınmasına katkı sunmaya devam edeceğiz. Afrika coğrafyasının başarı ve mutluluğunun daim olmasını diliyorum."

Programda emeği geçen herkese şükranlarını sunan Erdoğan, en kısa zamanda yeniden bir araya gelme temennisini iletti.

Açılışın ardından Anadolu Ajansı fotoğraflarından oluşan "Afrika'da Yükselen Her Ses Türkiye'de Yankılanır" adlı fotoğraf sergisini ve Abuja Yunus Emre Enstitüsünü gezen Emine Erdoğan, davetlilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

“AMACIMIZ GERÇEKÇİ BİR TÜRKİYE ALGISI OLUŞTURMAK”

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş de dünyanın dört bir köşesinde Türkiye'nin kültür elçiliğini yapan enstitünün yeni bir merkezini Emine Erdoğan'ın teşrifleriyle açmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Yunus Emre Enstitüsünün faaliyetlerini, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini daha ileri boyutlara taşımak amacıyla düzenlediğine işaret eden Ateş, şunları kaydetti:

"Zengin bir kültürel birikimine sahip olan ülkemiz, dünya gündemine kültürle, sanatla, kültürel mirasıyla gelmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Kültür bu anlamda ülkemizi kısır gündemlere ve yanlış algılara hapsetmek isteyen belli odakların oyununun bozulması açısından da büyük bir işlev görmektedir. Bu açıdan, Yunus Emre Enstitünün dünyanın her yerinde kültüre dayalı bir Türkiye gündemi oluşturması son derece önemlidir."

Türkiye'nin binlerce yıllık kültürel birikimini hakkıyla temsil etmek ve insanlığın yararına sunmakla görevli olan Yunus Emre Enstitüsünün sorumluluğunun çok ağır olduğunun farkında olduklarını belirten Prof. Dr. Ateş konuşmasına şöyle devam etti:

Prof. Dr. Ateş: Enstitü olarak merkez açtığımız ülkelerde amacımız, açık ve şeffaf insani bağlar kurarak gerçekçi bir Türkiye algısı oluşturmak; Türkiye'nin tanınırlığını, bilinirliğini ve itibarını artırmaktır.

"Bu ağır sorumluluğun yerine getirilmesinde, bizleri her zaman destekleyen Sayın Emine Erdoğan’a teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Enstitü olarak merkez açtığımız ülkelerde amacımız, açık ve şeffaf insani bağlar kurarak gerçekçi bir Türkiye algısı oluşturmak; Türkiye'nin tanınırlığını, bilinirliğini ve itibarını artırmaktır."

Prof. Dr. Ateş, 2021 yılının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "Türkçe ve Yunus Emre Yılı" olarak ilan edildiğini anımsatarak böylesine önemli bir yılda, Yunus Emre Enstitüsünün Abuja’da açılıyor olmasının ayrıca anlamlı ve değerli olduğunu vurguladı.