Anadolu’nun Neolitik Mirası Kayıt Altına Alınıyor

Yazıcı-dostu sürüm

Anadolu’nun neolitik mirası kayıt altına alınarak dünya kamuoyuna sunuluyor.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından yürütülen AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog Projesi kapsamında İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü öncülüğünde gerçekleştirilen “Taşlar Yerinden Oynuyor: Avrupa’nın Neolitik Köprüsü Anadolu” projesi basın karşısına çıktı.

Türkiye’deki neolitik mirasın kayıt altına alınmasına yönelik gerçekleştirilen projenin basın toplantısı, 19 Eylül 2019 tarihinde İstanbul Fransız Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İç İşleri Bölümü Başkanı Alexander Fricke ve İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Bayram Balcı, proje ekibi, projenin akademik danışma kurulu üyeleri, belgesel çekim ekibi, arkeologlar ve çok sayıda seçkin davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında, çekimi devam eden belgesel filmin tanıtımı gerçekleştirildi.

“İnsanlar arasında bağ kuruyoruz”

Projenin basın toplantısında konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, ürettiğimiz mimari ve arkeolojik veriler üzerinden insanların birbiriyle iletişim kurmasının önemine değindi. Projenin tamamlanması için Enstitü olarak birlikte çalışarak Türkiye ile dünya arasında bağ kurulmasına katkı sağlanacağını belirtti.

Taşlar Yerinden Oynuyor

Taşlar Yerinden Oynuyor projesi ile Türkiye’de toplumun arkeolojik varlıklara yönelik farkındalığını arttırırken, çekilecek belgesel film ile Anadolu’nun neolitik mirasının kayıt altına alınarak tüm dünyada görünür kılması amaçlanıyor. 2020 sonuna kadar tamamlanması planlanan proje ile Göbeklitepe’nin de dâhil olduğu neolitik döneme ait kazı alanları, ören yeri hikâyeleriyle birlikte dünyaya tanıtılmış olacak.

Hasankeyf'ten Kırklareli'ne insanlığın ilk yerleşimlerini araştıran arkeolojik kazı çalışmalarını ve müzelerdeki koleksiyonlarını Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleri, kazı başkanları ve müze müdürlerinin yönlendirmeleriyle kayıt altına alan ve görünürlüğüne katkı sağlayan projenin belgesel filminin yönetmenliğini Enis Rıza, yapım yönetmenliğini Nalân Sakızlı, saha fotoğraf çekimlerini Jale Mekiş Diker üstleniyor.