Budapeşte'de 15 Temmuz Darbe Girişimini Anlatan "Asırlık Gece" Kitabı Tanıtıldı

Yazıcı-dostu sürüm

Macaristan'da, Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)  iş birliğiyle "Gurbetçi Türklerin Gözünden 15 Temmuz ve Medya" konulu etkinlik düzenlendi.

‘Asırlık Gece: Belgeler Ve Deliller Işığında 15 Temmuz Darbe Girişimi’ kitabının Macarca tercümesinin tanıtımı  yapıldı.

Yunus Emre Enstitüsü Budapeşte binasındaki etkinliğe, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Türkiye'nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu, Doç. Dr. Hüseyin Aydın, Türk Konseyi Budapeşte Temsilcilik Ofisi Direktörü Büyükelçi Dr. Janos Hovari ve davetliler katıldı.

"YAPBOZUN TÜM PARÇALARINI BİR ARAYA GETİREREK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE ORTAYA KOYUYOR"

Prof. Dr. Ateş, FETÖ'nün 40 yıl boyunca ordu ve önemli diğer kamu kurumlarına sızdığını ve sonrasında da bir darbe girişiminde bulunduğu anlatarak, 15 Temmuz'un hem insanlık hem de Türk tarihi için çok önemli bir gün olduğunu belirtti.  "Hüseyin Aydın Bey'e çok teşekkür ediyorum çünkü yaşadığımız bu hikâyeyi, yapbozun tüm parçalarını bir araya getirerek büyük bir titizlikle ortaya koyuyor." diyen Prof. Dr. Ateş bu tür olayların kayıtlara geçmesinin çok kıymetli olduğunu söyledi.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ise yaptığı konuşmada, Türk milletinin, 15 Temmuz gecesi büyük bir komplo ve beraberinde muhtemelen işgalin eşiğinden döndüğünü, Türkiye'nin birliğine yönelik bu saldırının medya araçlarının birleştirici gücü ve tek vücut olmasıyla atlatıldığını söyledi. Türk medyasının 15 Temmuz gecesi ve sonrasında ortaya koyduğu yayıncılık ile darbecilerin başarısız olmasında büyük rol oynadığını belirten Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:

"15 Temmuz sürecinde görülmüştür ki, medya antidemokratik hareketlerin karşısında ifade özgürlüğünün sembolü ve yılmaz savunucusu haline gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere hain darbe girişimi ile mücadele veren siyasilerin ve askerlerin darbeyi püskürtmelerinde özellikle televizyon kanalları kritik rol oynamış ve demokratik düzenin sürdürülmesine büyük katkıda bulunmuşlardır."

"SONRAKİ NESİLLERE AKTARILMASI ÖNEM TAŞIYOR"

Büyükelçi Ekşioğlu, 15 Temmuz’da, Türk milletinin verdiği destansı mücadelenin kalplere ve zihinlere hiç silinmeyecek şekilde kazındığını ifade ederek, birbirinden farklı sayısız kahramanlık öyküsünü barındıran 15 Temmuz gecesinin kitap, belgesel ve filmlerle hafızalardaki tazeliğinin korunmasının sağlanması ve sonraki nesillere aktarılmasının da önem taşıdığını söyledi.

Ekşioğlu, şöyle devam etti:

"Bugün Macar dostlarımızın da bizimle birlikte olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Güçlü dostluk bağlarına sahip olduğumuz Macaristan ve Macar halkının, gönlümüzde müstesna bir yeri bulunmaktadır. İki ülke tarih boyunca zor ve sıkıntılı günlerde birbirlerinin yanında durmuş, yakın ilişkilerimiz dostluk ve müttefiklik temelinde ilerlemiştir. Macaristan hain darbe girişimini kınayan ilk ülkeler arasında yer almış, zor günlerimizde bizden desteğini esirgememiştir."

Terörün dini, etnik kimliği veya milliyetinin bulunmadığını belirten Ekşioğlu, nerede olursa olsun, terörün her türlüsünü kınamanın ve lanetlemenin insanlık görevi olduğunu kaydetti.

"ÖRGÜT GERÇEK NİYETİNİ GİZLEDİ"

Programda Doç. Dr. Aydın ise FETÖ'nün sahte bir imaj oluşturarak kendisini eğitim faaliyetleri yürüten sivil toplum kuruluşu gibi göstererek gerçek niyetini gizlediğini söyledi.

Bu imajı örgütün propagandayla oluşturduğunu aktaran Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gerçek niyetlerini gizlemek için ustaca kullandıkları bir maske aslında. Örgütün gerçek amacı ve niyeti kesinlikle göründüğünden çok daha farklı. Bu örgüt hiçbir şekilde şeffaf bir örgüt değil. Artık Türk adli makamlarının tespit ettiği ve mahkeme kararıyla kesinleşen örgüt yapılanması 7 katlı piramitten oluşuyor. Bu yapılanmanın en üst katında örgüt lideri bulunuyor. Altıncı ve beşinci seviyelerinde örgütün üst seviye yöneticileri, birinci, ikinci ve üçüncü katında ise örgütün daha çok görünen imajına inanarak örgütün içinde bulunan kişiler, dördüncü kademe ise bir geçiş kademesi. Örgütün tasarımında kendileri dışında kimseye hayat hakkı tanımazlar. Kendileri dışındaki her varlık onlar için yararlanabilecek bir unsurdur. Bu girişim devlet içinde farkındalığa yer açtı. Bu örgütün propagandayla dünyaya verdiği mesajda iktidara meyi etmezler. Ama iktidarın mutlak hakimiyetini hedeflerler. Bu hedefe ulaşmak için gizli bir teşkilatlanmayla Türk kurumlarına yerleşmişlerdir. Darbe gecesi milletimiz hain darbe girişimini Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara çıkarak direniş gösterdi. Bu direniş demokrasi tarihi, özgürlük ve bağımsızlığımızı korumaya yönelik bir direniştir."

Yoğun bir katılımla gerçekleşen program sonrası Hüseyin Aydın, kitabını Macar okurları için imzaladı.

 

Diğer Etkinlikler

Yunus Emre Enstitüsü ve Turkuvaz Medya Grubu bünyesinde bulunan Lacivert Dergi iş birliğinde dünyanın farklı...

Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye’nin zengin kültürel miras birikimini edebiyattan sinemaya geleneksel el sanatlarından...

Toronto Yunus Emre Enstitüsü tarafından Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası kapsamında “Mehmet Akif, Şiir, Hafıza ve...

Bakü Yunus Emre Enstitüsünün girişimleriyle ve destekleriyle, Azerbaycan Millî İlimler Akademisi (AMİA) bünyesinde “...