Cumhurbaşkanımızın 1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramı Mesajı

Yazıcı-dostu sürüm

1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramının ülkemiz, milletimiz, Türkçemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Türkçe Bayramına katılan tüm misafirlerimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Türkçemiz lehçe, ağız ve alfabe farklılıklarına rağmen Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar olan coğrafyada yaygın olarak kullanılan kadim dillerden biridir. Türkçenin ilk yazılı metni Orhun Abideleri ve ilk yazılı kaynağı Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ı Lügati't-Türk adlı eserinden beri Yusuf Has Hacib, Ahmet Yesevî, Yunus Emre, Ali Şir Nevaî gibi isimler Dede Korkut hikayeleri, Danişmentnameler, Saltuknameler, Battalnameler, Ahmediyeler, Muhammediyeler Türkçenin gelişmesine önemli katkı sağlamışlardır. Son yüzyılda ise ülkemizde Mehmet Akif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Arif Nihat Asya, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Sezai Karakoç; Azerbaycan'da Bahtiyar Vahapzade; İran’da Şehriyar ve daha pek çok dil ustaları Türkçenin günümüzdeki gücünü gösteren eserler ortaya koymuştur.

Yakın tarihte yaşadığımız en ciddi sıkıntılardan biri dilimizin siyasi tartışmaların tarafı haline getirilmiş olmasıdır. Tatsız, tuzsuz, ruhsuz, renksiz kelimelerle milletimizin kadim medeniyetinin devamlılığının  önü kesilmeye çalışılmıştır. Bugün genç bir kardeşimizin Fuzuli, Baki, Şeyh Galip'i bir yana, Mehmet Akif'i, Ömer Seyfettin'i, Ahmet Haşim'i dahi anlayamıyor olması bu dönemde dilimize yapılan suikastın sonucudur. Hamdolsun bu anlayışın üstesinden gelindi ama tahribatı hala devam ediyor. Kadim Türkçenin önemli bir zenginliği olan Osmanlı Türkçesinin okullarda öğretilmesine ilişkin düzenlemeleri bu bakımdan önemli görüyorum. Diğer taraftan internet ortamında başta olmak üzere her alanda dilimizde genç nesillerimizi tesiri altına alan bir bozulma süreci yaşadığımızı üzüntü ile müşahede ediyorum. Bu konuda aileden okula, basın-yayın kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkese düşen önemli görevler vardır. Tabelalarda, yazışmalarda ve  konuşmalarda şahit olduğumuz yabancı kelime kullanma hastalığı artık tahammül sınırlarını aşan bir boyuta ulaşmıştır. Kişisel olarak, açılışını yaptığım yerler başta olmak üzere  Türkçe dışında tabelalar gördüğüm yerlerin sorumlularına bu isimlerin değiştirilmesini tavsiye ediyorum. Ancak bu konuda arzu ettiğim hassasiyeti henüz göremediğimi de belirtmek istiyorum.

Yunus Emre Enstitümüze Türkçenin yurt dışında öğretilmesi, Türk kültürünün tanıtılması konusunda çok önemli görevler düşüyor. Türkçeyi başka faaliyetlerin örtüsü olarak kullanan, göz boyayan değil; gerçek anlamda Türkçeyi öğretme ve Türk kültürünü tanıtma faaliyetini yürüten Yunus Emre Enstitümüzün çalışmalarını takdir ile takip ediyorum. Enstitümüz bünyesinde görev yapan tüm personelimize bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyor; 1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramının düzenlenmesinde emeği geçen, bu güzel toplantıya katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.

 

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI