İslam kaynaklarına göre birçok önemli hadisenin yaşandığı Muharrem ayının onuncu günü, Aşure Günü olarak adlandırılmaktadır. Müslüman Türklerin dinî halk geleneğinde önemli bir yer tutan Aşure Günü, aynı zamanda ayın onunda başlamak üzere daha sonraki günlerde de özel merasimlerle pişirilip dağıtılan bir tatlıya da adını vermiştir.

Bu gelenek Osmanlılar döneminde sarayda aşure pişirilmesiyle devam etmiştir. Helvacıların nezaretindeki aşçılar ile kiler ağaları tarafından hazırlanan aşure, Muharrem’in 10’undan itibaren “aşure tepsisi” adı verilen özel kaplarla saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılıyordu.

Anadolu’da ise, zengin aileler ve esnaf teşkilatları tarafından pişirilen aşure, sebilciler ve halkın katıldığı merasimlerle dağıtılıyor, bazı bölgelerde aşure dağıtımından sonra kurban kesiliyordu. Günümüzde de aşure orucu tutmak ve aşure tatlısı pişirmek ve dağıtmak bütün gelenekleriyle birlikte devam etmektedir.