Türk Filmleri Dünya Seyircisiyle Buluştu

Yazıcı-dostu sürüm

Türk sinemasının tanıtımına yönelik 2018 yılından itibaren Sinema Genel Müdürlüğü iş birliğinde gerçekleştirilen Türk Film Haftaları 1 Kasım-5 Aralık 2021 tarihleri arasında 8 ülkenin başkentinde sinemaseverlerle buluştu. Türk sinemasının nadide örneklerinin gösterime girdiği Türk Film Haftaları, Budapeşte, Fas, Moskova, Roma, Tiran, Varşova ve Zagreb'de Türk sineması tutkunlarına unutulmaz bir ay yaşattı.  

Her yıl binlerce sinemasever ile buluşan Türk Film Haftaları’nda bu yıl da Türk sineması şöleni yaşandı. Floransa’dan Petersburg’a, Kudüs’ten Viyana’ya, Toronto’dan Köln’e değin dört yıldır T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün destekleriyle onlarca ülkede düzenlenen Türk Film Haftaları, pandemi şartlarında da yoğun ilgi gördü. Türk Film Haftaları kapsamında gösterime giren filmler bu yıl da 5 bin civarında sinemasever tarafından izlendi.

 

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ, TÜRK FİLM HAFTALARIYLA YÜZ BİNLERE ULAŞIYOR

Yunus Emre Enstitüsü kültürel diplomasinin en önemli enstrümanlarından biri olan sinema alanında etkisini artırarak adından söz ettiren Türk sinemasını film gösterimleri, söyleşiler, atölye çalışmaları, yaz okulları, yarışmalar ve sergilerle dünyanın dört bir yanında tanıtıyor.

Türk sinemasını tanıtım faaliyetleri kapsamında Türk yönetmenlerin nitelikli yapıtlarını dünya seyircisiyle buluşturmak ve sinema aracılığıyla ülkeler arasındaki kültürel etkileşimi artırmak amacıyla önemli projelere imza atan Yunus Emre Enstitüsü, bu zamana kadar düzenlenen Türk Film Haftaları’yla yüz binlere ulaştı.

TÜRK FİLM HAFTALARININ SON DURAĞI POLONYA

2017 yılından bu yana otuzu aşkın ülkede düzenlenen Türk Film Haftaları, 2021 yılında yedi ülkede seyirciyle buluştu. Programın son durağı ise çok yönlü sinemasıyla dünya sinema tarihinde büyük yeri olan ve sinemaya Kieślowski, Kamiński, Wajda gibi birbirinden değerli yönetmenler kazandıran Polonya oldu. 2021 yılı kasım ayı itibarıyla sırasıyla Zagreb, Budapeşte, Moskova’da yapılan ve yoğun ilgiyle karşılanan Türk Film Haftaları, Fas, İtalya ve Arnavutluk’taki programların ardından Polonya ile noktalandı.

ONUR KONUĞU NURİ BİLGE CEYLAN

Varşova’da 29 Kasım-3 Aralık 2021 tarihlerinde gerçekleşen programın onur konuğu ise dünya çapında sinema çevrelerinin yakından takip ettiği usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan’dı. Zlote Tarasy Multikino Sineması’nda Ceylan’ın sekizinci uzun metraj filmi Ahlat Ağacı’nın gösterimiyle başlayan festivalin açılışını T.C. Varşova Büyükelçisi Cengiz Kâmil Fırat yaptı. Dünyaca ünlü yönetmen Ceylan ise filminin gösterimi öncesinde Polonyalı sinemaseverleri selamladı. Ünlü yönetmen, Polonya sinemasının kariyerindeki öneminin altını çizdi. Kieslowski, Wajda, Zanussi ve Polanski gibi harika yönetmenlerin ülkesinde bulunmanın kendisi için çok güzel olduğunu ve salgın sürecinin devam etmesine rağmen böylesi bir kalabalığı görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.

İkinci gününde Bizim İçin Şampiyon ve İşe Yarar Bir Şey filmlerinin gösterimleriyle devam eden festivalin “masterclass” bölümünde filmlerinde yerel ve evrenseli buluşturan, gerek sinematografisi gerek senaryosuyla zengin okumalara imkân veren başarılı yönetmen Nuri Bilge Ceylan, Polonyalı sinemacılarla bir araya geldi. U-jazdowski Çağdaş Sanat Merkezi'nde gerçekleşen etkinlikte sinemacılara deneyimlerini aktaran Ceylan, çekimlerini altı ay önce tamamladığı "Kuru Otlar Üstüne" filmiyle ilgili merak edilenleri de cevapladı. Bütçenin çoğunu çekim zamanına harcadığını aktaran usta yönetmen “Çekim süresi eğer çok sıkı bir zamanlamaya sahipse, o zaman problem vardır. O zaman ilerleyemez, daha iyisini düşünemezsiniz.” ifadelerini kullandı.

Sette her zaman bir arayış içinde olduğunu belirten Ceylan, filmlerinin çekim aşamasıyla ilgili şunları söyledi: “Günün sonunda sahnelerin tamam olduğuna emin olamam. Her zaman şüphe duyacak bir şey vardır. Montaja kadar herhangi bir şey için emin olamazsınız. Emin olmamalısınız da. Çünkü sette bir sahneyi çok beğenirsiniz. Ancak montaja geldiğinizde sandığınız gibi iyi olmadığını görürsünüz. Bu nedenle şüpheyle yaklaşmanız iyidir. Montaj öncesi her şeyi denemeli ve montaja girdiğinizde her sonuca hazırlıklı olmalısınız." 

Etkinlikte çekim öncesi hazırlıklara da değinen Ceylan, "Storyboardlardan nefret ederim. Bana göre değil. Çünkü hayal gücünü durduruyor. Sete gittiğimde özgür olmak istiyorum. Oyuncuları, o anki hava durumunu ve her şeyi sıfırdan düşünmek istiyorum. Bu nedenle asla storyboard kullanmıyorum." diye konuştu. Storyboardların büyük prodüksiyonlar için uygun olduğunu kaydederek, "Bağımsız sinema için gerekli değil. Bana göre değil. Daha doğal bir şekilde çalışmayı seviyorum." diyen usta yönetmen, son filminin setiyle ilgili şunları söyledi:

“Son filmimin çekimlerini 6 ay önce bitirdim. Şimdi montajını yapıyorum. Bazen sete giderken ne çekeceğimi bile bilmiyordum. Bunu seviyorum. Biraz caz müziği gibi, doğal olmasını tercih ediyorum. Bir şeyleri değiştirmeyi, yeni şeyler denemeyi tercih ediyorum. Bence böylesi daha iyi. (…) Yönetmen sette yalnızdır, ressam gibi. Bazıları der ki, sinema birçok kişinin yaptığı sanat eseridir. Bu doğru değil. Ben sette yalnız hissediyorum. Kimse umursamaz. Herkes ne yapacaksa onu ve verilecek kararları bekler. Bu nedenle sizin çözüm üretmeniz gerekir. Herkes yönetmeni bekler. Belki her sette bu böyle değildir ama benim setlerimde durum böyle. Belki ben çok yönlü ve obsesif biriyim. Herkes, ben ne dersem onu yapmalı. O nedenle herkes beni bekler."

CEM ÖZAY’LA SÖYLEŞİ

Çağan Irmak’ın Tamam mıyız? ve Maryna Gorbach Er ile Mehmet Bahadır Er’in yönetmenliğini birlikte üstlendiği Omar ve Biz filmlerinin gösterimiyle devam eden Varşova Türk Film Haftası’nın son gününde ise Af ve Selvi Boylum Al Yazmalım filmlerinin gösterimleri gerçekleşti. Festivalin konuklarından bir diğer konuğu ise ilk uzun metrajlı filmi Af’la büyük başarı yakalayan yönetmen ve yapımcı Cem Özay oldu. Af filminin gösterimi sonrasında başarılı yönetmenle bir söyleşi yapıldı.

Filmin söyleşisinde Paula Penkala’nın ve izleyicilerin sorularını cevaplayan Cem Özay, filmin diyaloglarının az olmasının filmdeki görselliği öne çıkardığını ve bunun sağladığı avantajları değerlendirmeye çalıştıklarını belirtti. Filmdeki çocuk oyuncuların başarısı hakkında sorulanlara cevap veren Özay, filmin senaryosu ve arka planı hakkında çocuk oyunculara bilgi yüklemesi yapmadan, onları çocuk dünyalarından koparmadan, bir oyun havası içerisinde filmin çekimlerini tamamladıklarını ve bunun iyi sonuç verdiğini ifade etti.

Filmde trajik bir öykülendirmeye gitmediklerini söyleyen genç yönetmen, ailenin içine girdiği trajedinin mikro dünyasına sızmak ve bunu yansıtmak istediklerini vurguladı. Filmin coğrafyayla yakın ilişkisine değinen ve insanların zorlu coğrafyalarda hayatta kalmak ve başarılı olmak zorunda olduklarını söyleyen Özay, bu durumun kuşaklar arasında aktarıldığını ve sevgi iletiminin bu sebeple zor olduğunu, bu anlamda İmran karakterinin bu zorlu coğrafyanın arka planını çok iyi yansıttığını aktardı. Filmdeki gerilimli sahnelere ilişkin konuşan Özay, şiddetin estetik olmadığını bu yüzden şiddeti estetize etmeden sunduklarının altını çizdi.

Varşova Türk film Haftası, Türk sinemasının klasiklerinden Selvi Boylum Al Yazmalım filminin gösterimiyle tamamlandı.

4 YILDA 33 ÜLKEDE 130 FİLM, 300 SEANS, 120 BİN İZLEYİCİ

Nuri Bilge Ceylan ve Cem Özay’ın yanı sıra 2021 yılında Ercan Kesal, Murat Pay, Seyid Çolak, Yüksel Akça, Sinan Sertel, Halil Kardaş, Timur Acar ve Abdülhamid Güler gibi Türk sinemasının değerli isimlerinin konuk olarak katılım gösterdiği Türk Film Haftaları, sinemaseverlere her yıl yoğun ve keyifli bir program sunuyor.

Bugüne kadar 130 filmi 300 seansla yaklaşık 120 bin izleyiciyle buluşturan Türk Film Haftaları kapsamında film gösterimlerinin yanı sıra yapılan söyleşiler, yönetmen buluşmaları, atölye çalışmaları ve sergilerle Türk sineması birinci ağızdan aktarım ve tanıtım imkânı buluyor. Faaliyetlerin gerçekleştiği ülkelerdeki önde gelen yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncularla Türk sinemacıların tanışma ve iş birliği yapma olanağı, Türk sinemasına yeni kapılar aralıyor.

Sinemanın kendine özgü diliyle Türkiye'yi, Türk insanını, Türk kültürünü yurt dışına taşıyan Türk Film Haftalarında bu yıl, aralarında Ahlat Ağacı, Omar ve Biz, Ekşi Elmalar, Af, Bizim İçin Şampiyon, Nasipse Adayız, 7. Koğuştaki Mucize, Aile Arasında, İşe Yarar Bir Şey, Tamam mıyız?, Bizi Hatırla, Bizim Köyün Şarkısı, Rafadan Tayfa, Yol Arkadaşım, Kapan, Dilsiz, İçimdeki Kahraman gibi son yıllarda adından söz ettiren 17 filmin gösterimi yapıldı.

 

 

Diğer Etkinlikler

Lefkoşa'daki Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından hazırlanan "Bizden İçeri Kıbrıs" belgeselinin...

Londra Yunus Emre Enstitüsü, 7 Mart 2024 tarihinde, yetenekli ve ödüllü yönetmen Merve Çirişoğlu'nun çarpıcı kısa...

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme...

Avusturya'nın başkenti Viyana'da yönetmen Bekir Bülbül'ün "Bir Tutam Karanfil" filmi, Viyana Yunus Emre ...