Ümmü Gülsüm ve Türk Müziği Konferansı

Yazıcı-dostu sürüm

“Doğu’nun Yıldızı” olarak anılan ünlü Mısırlı ses sanatçısı Ümmü Gülsüm’ün ölümünün 40. yıldönümü olması sebebiyle İskenderiye Yunus Emre Enstitüsünde 15 Haziran 2015’de bir konferans düzenlendi.

Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Özyıldırım tarafından verilen konferans Ortadoğunun en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilen Ümmü Gülsüm’ün sanat yaşamından ayrıntılar verildi.

Dr. Virginia Danielson tarafından yazılan “Mısır’ın Sesi Ümmü Gülsüm, Arap Şarkısı ve Yirminci Yüzyılda Mısır Toplumu” adıyla Türkiye’de yayınlanan kitabın önsöz yazarı Murat Özyıldırım konuşmasına Türk Arap musiki etkileşiminin başladığı zamanlara değinerek başladı. Etkileşimin en fazla Osmanlı Devleti devrinde gerçekleştiğini belirten Özyıldırım,  Osmanlı Devleti coğrafyasının hemen her yerde bulunan Bektaşi ve Mevlevi dergâhları, aynı zamanda en mühim musiki yayılım merkezleri olup 19. yüzyıl sonlarında İstanbul ile Mısır arasında musiki münasebetlerinin arttığını, bestekâr himaye etmenin son devir Mısır ve İstanbul eşrafı arasında yaygın bir moda olduğu bilgisini paylaştı. Buna bağlı olarak Klasik Türk Musikisinin son devrindeki en büyük bestekâr kabul edilen Hoca Zekai Dede Efendi, Hıdiv Said Paşa’nın oğlu Mustafa Fazıl Paşa’nın himayesinde, Mısır’da 1851–1858 yılları arasında kaldığını, İstanbul’da da Mısırlı birçok bestekâr ve ses sanatkârı ziyaret ettiğini, bunlar arasında Yusuf el Menyalevi’nin Sultan II. Abdülhamid’in huzurunda şarkı icra ettiğini anlatan Özyıldırım; Türklerin Ümmü Gülsüm ile tanışmasının ise, 1934–1936 yılları arasında Türk radyolarında Klasik Türk Musikisi yayınlanması yasaklanınca Mısır Radyosu’nun başta İstanbul olmak üzere Anadolu’nun bütün kentlerinde kısa sürede en çok dinlenen radyo kanalı olması sebebiyle gerçekleştiğini dinleyicilere aktardı. 

Ümmü Gülsüm’ün radyoda Türkler tarafından beğeniyle takip edilince, Türk basınında da sanatçı hakkında haber yapmaya başlandığını, bir röportajında “Memleketinizi görmek ve aranızda bir müddet olsun yaşamak arzusuyla nasıl çırpındığımı bilemezsiniz. Ne zaman gitmeye karar versem bir mani çıkıyor. İstanbul’a gelirsem teganni etmeyeceğim, sessiz sedasız semt semt sokak sokak gezeceğim” dediği söyleyen akademisyen; konferansın sonunda Türk basınında yer alan Ümmü Gülsüm röportajları, Türkiye’de gösterilen Ümmü Gülsüm filmleri ve filmlerin gazete ilanlarındar örnekler, Türk müziğinde yer alan Ümmü Gülsüm’e ait bestelerin sesli örnekleri, Türk sanatçılarla beraber çekilmiş fotoğraflardan örnekler gösterdi.

Dinleyicilerin Ümmü Gülsüm’ün Türkiye’de bu kadar çok sevildiğini, takip edildiğini bilmediklerini, Türk dizileri günümüzde başta Mısır’da olmak üzere tüm Ortadoğu’da nasıl ilgiyle izlendiyse, o dönem Mısır filmlerinin de Türkiye’de ilgiyle izlenmesinden duydukları memnuniyeti ifade ettiği konferans; Mısırlı ud sanatçısı Amr Gaber’in sanatçıya ait eserleri icra ettiği dinletiyle sona erdi.