"Arkeoloji Yaz Okulu" katılımcıları keşiflerine Efes ve Assos Antik Kenti'nde devam etti.

Antik dönemin en önemli merkezlerinden biri olan ve UNESCO dünya listesinde yer alan İzmir Efes Antik Kenti’nde katılımcılar, her bir köşesi tarih kokan antik kentin tarihî buluntuları ve kazı alanlarını yakından inceleme şansı yakaladı. Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı'nı yerinde görme fırsatı yakalayan katılımcılar tarihî dokusu ve kalıntılarıyla antik kentin en çok ziyaretçi alan yapılarından biri olan Celsus Kütüphanesi’nin yapılışı ve özelliklerine hayran kaldı. 

Antik dönemin en önemli merkezlerinden biri olan Efes gezisi ile ilgili izlenimlerini aktaran katılımcılardan Rumen Arkeolog Silviu Edmand İulian Ene: "Efes antik kentine ilk girdiğimde onun güzelliği karşısında çok etkilendim. Ben klasik bir arkeoloji uzmanı olan Rumen arkeoloğum, benim için bu ziyaret hayatımdaki en önemli yerlerden biriydi. Antik dünyanın en önemli şehirlerinden birini görmeyi başardım ve bunun için Yunus Emre Enstitüsüne bu fırsat için minnettarım. Şehre Magnesian geçidinden girdik. İlk önce Odeon’u ziyaret ettik ve benim için çok güzel bir deneyimdi. Güzel Memnius anıtını gördükten sonra ziyaret ettiğimiz bir sonraki bina nefes alan Celsus kütüphanesiydi. Tüm antik kentte en bilinen bina. Benim için burayı görmek, bir hayalin gerçekleşmesiydi. Onun gölgesinde durduğumda, 2000 yıl önce oradaki yaşamın nasıl olduğunu hayal etmeye çalıştım. Sonra Roma döneminde de kullanılan büyük amfi tiyatroyu gördük. Büyüklüğü oldukça etkileyiciydi. Sonra liman caddesinde yürüdük ve kuzey kapısından muhteşem bir tarihi yolcuğumuzu yeni maceralar için bitirdik." sözleriyle özetledi.

Felsefenin ve Aristo’nun Kenti Assos 

Arkeoloji Yaz Okulu programında yer alan genç arkeologların bir sonraki durağı, deniz ve kültür turizminin buluşma noktası Assos Antik Kenti oldu.

Sakin atmosferi ve büyüleyici manzarası ile katılımcılara ev sahipliği yapan Assos’un her bir köşesini 18 Mart Çanakkale Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Veysel Tolun eşliğinde mitolojik hikâyeleri ile birlikte keşfetti. 

Uzun bir yürüyüşün ardından kazı evinde arkeologlarla buluşan katılımcılar, kazı evinde nasıl bir süreç işlediğini ve buluntuların nasıl incelediği ile ilgli detaylı bilgi aldı. Kazı çalışmalarındaki buluntuların restorasyonu ve konservasyonu hakkında da bilgi alan katılımcılar yaşadıkları deneyimleri paylaştı. 

Yaz okulu programına Lübnan'dan katılan Lamya El Mobayed, hislerini şu sözlerle ifade etti:

"Hediyelik eşya dükkanlarında çınlayan sesleri duymak ve tepenin altındaki o kapıya doğru yöneldiğinde doğrudan 6. yüzyıla gideceğini düşünmek inanılmaz bir duygu. Dünyanın tepesinde durmanın nasıl bir his olduğunu bilmek istiyorsanız, Ege Denizi'ne bakarken kayalara tırmanmayı deneyin ve bu güzelliği yaşayın."

Katılımcılar Gaziantep, Şanlıurfa, Ankara, Çorum ve İstanbul gezileriyle arkeolojik keşiflerine devam edecek.