Osman Sınav Uluslararası Türkoloji Yaz Okulu Öğrencileri ile Buluştu

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsü, 2010 yılından bu yana düzenlediği Türkçe Yaz Okulu Programı kapsamında dünyanın dört bir yanında Türkçeye gönül vermiş, Türk kültürünü ve tarihini öğrenmek ve kariyer yapmak isteyen öğrencileri Türkiye'ye getirdi.  2015 Uluslararası Türkoloji Yaz Okulu'nda eğitim alan Türkçeye ve Türk filmlerine hayran gençler 31 Temmuz Cuma günü bugüne kadar Kurtlar Vadisi, Acı Hayat, Ekmek Teknesi, Uzun Hikâye gibi bir döneme damgasını vurmuş kült dizi ve filmlerin yönetmen ve yapımcılığını yapan Osman Sınav ile buluştu.

 "Sanatçı taraf tutmaz, Araf'ta durmalıdır"

Osman Sınav öğrencilerle buluştuğu programda sinemayı, dizi sektörünü, senaryo yazarlığını ve deneyimlerini paylaştı.  Sınav, "Uzun Hikâye filmi aslında Yunus Emre Enstitüsü filmi oldu. Çünkü bu filmle Yunus Emre Enstitüsü ile Ürdün'e,  Tahran'a Polonya'ya Bosna Hersek'e, Makedonya'ya, Kazakistan'a ve daha birçok ülkeye gittik. Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli bir kültürel hareketidir." dedi. Ünlü yönetmen sözlerine şöyle devam etti:  "Size hakikatin inşası hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Hakikat dediğimiz şey felsefede sözel inşadır. Sinemadaki hakikat ise görsel olarak inşa edilir. Buradaki bağı tanrı kurar ve kutsal kitabında da olduğu gibi sözlerden bir görüntü oluşturur. Çünkü görüntü sadece kameradan alınmaz, sözlerle de görüntü oluşturabilirsiniz. Hakikati oluşturmak için ise dramatik okuma yapmanız lazım çünkü informatik okumadan sanat olmaz, bilim yapılır. Çağdaş algıyı yaratan da dramatik okumadır ki zihnimizin derinleşmesi için de bunu yapmalıyız. Sanatçı Araf'ta durmalıdır. Dramatik okuma yapmazsa Araf'ta duramaz ve bir tarafı tercih etmiş olur. Oysa sanatçı olarak her iki tarafı da görmek zorundasınız. Uzun Hikâye, bu açıdan benim için özel bir filmdi. Alt metninde dramatik okuma yatan bir arayış, bir hicret filmi. Bizim için arayış, maddi manevi daha doğru daha adaletli bir yere doğru gitmektir. Filmin ana karakteri Ali de işte bu yüzden hep arayışla başka başka yerlere gider."

 "Sinema evrensel bir dildir"

Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Şaban Çobanoğlu programda yaptığı konuşmada sinemanın diline ait şunları söyledi:  "Sinema evrensel bir dildir. Filologlar ve Türkologlar insanın iç dünyasını ve dış gerçekliği incelerler. Sinema da böyle bir dil yakalayarak insanın iç dünyası ve dış gerçeklik arasındaki bağı yansıtır. Sanat her türüyle bir bütündür ve birbirinden ayrılması zordur. Sinemanın içerisinde kameranın, yönetmenin, edebiyatçının, yazarın bir dili var. Bu dili yorumlayan bir okur ve yorumcu var. Bir edebiyatçının ve sanat eleştirmeninin bilmesi gereken şey de budur." Enstitü olarak kapalı diplomasi dillerini açmaya çalıştıklarını belirten Çobanoğlu, "Dillerimizi ortaya koyup zengin bir harmanda yorumlamak istiyoruz. Ülkelerin sınırlarını kültürler ve dillerin bir araya gelerek kaynaşması korur, toplar tüfekler değil." dedi ve katılımlarından dolayı önce usta yönetmen Osman Sınav'a sonra da katılımcılara teşekkür etti.

Program öğrencilerle soru-cevap yapılmasının ardından son buldu.